30 Ocak 2008 Çarşamba

Kış İçin Özel Cilt Bakım Önerileri

Kış aylarında cildimiz kurur, çatlar, yıpranır ve hava kirliliğinin de etkisiyle cildimizde lekeler, siyah noktalar artar. Bunların etkisini en aza indirmek için bazı doğal yöntemlerden yararlanalım.Etkili bir krem :
Bir tatlı kaşığı balmumu, bir tatlı kaşıı lanolin, bir çorba kaşığı buğday özü yağı, bir çorba kaşığı kayısı yağı ve bir çorba kaşığı badem yağını benmari usulü eritin. İçine bir tatlı kaşığı gül suyunu damla damla ilave ederek iyice karıştırın ve katılaşıp kıvam alması için soğumaya bırakın. Hazırladığınız kremi cam bir kavanozun içine koyup kullanabilirsiniz. Gerçekten kış için çok iyi bir bakım kremidir. Her gün cildinide ve vücudunuzda rahatlıkla kullanabilirsiniz. Hazırlanan krem koruyucu madde içermediği için az miktarda yani yukarıdaki ölçülerde yapılıp iki veya üç günde tüketilmesi gerekir.
Ve çok kolay peeling:
Bir kaşık mısır ununu bir kaşık yoğurtla iyice karıştırıp, el, yüz ve ayaklarınıza sürün ve bir güzel ovun. Cildiniz temizlenir ve yumuşar. Vücut temizliği için de bu ürün kullanılabilir.

Origami

Kağıt katlama sanatı olan origami ile ilgili birkaç örnek:
Güzeller degil mi










Spor Olarak Kayak


Şimdilerde biz ona spor desek de kayağın çıkış noktası insanın doğayla baş edebilme arzusu ya da zorunluluğu olmuş. Karlı bölgelerde insanlar bir bölgeden başka bir bölgeye ulaşabilmek için kara batmadan ilerlemek durumunda olduklarından günümüz kayaklarının temelini oluşturacak tahta parçalarından ilkel kayakları geliştirmişler.Moğolistan, Sibirya ve Altaylar kayağın ilk ortaya çıktığı bölgeler. Sonraları Kuzey Amerika, Balkanlar, Anadolu, İskandinavya ve İzlanda da görülmüş. Bu bölgelerin iklim şartlarından da anlıyoruz ki kayağın ortaya çıkışı doğal koşullarla ilgili. Bulunan ilk ilkel kayak 4500 yaşında. Kayak, ortalama 5000 yıldır yapılıyor diyebiliriz.15. yüzyılda kayak Polonya, Norveç ve Rusya tarafından askeri amaçlarla kullanılmaya başlanmış ve böylece ilk defa kayağın sadece ulaşım amaçlı kullanılması geleneği kırılmış. Sonraları kayak bir spor olarak benimsenmiş olsa da ilk kayak yarışmalarının başlaması ise bir hayli zaman almış. 1866 yılında Christina’da ilk kayak yarışması düzenlenmiş.Türkiye’de de eş zamanlı olmasa da gelişme süreci dünyanın gelişme sürecine benziyor diyebiliriz. 1915 yılında Silahlı Kuvvetler tarafından kullanılmaya başlanmış ve 1933 yılından sonra da bir spor haline dönüştürülmüş. Bu yıllarda Bursa Halkevi'nin Uludağ'da, Ankara Halkevi'nin Elmadağ'da, Erzurum Halkevi'nin Palandöken'de düzenledikleri kayak faaliyetleri kayağın gelişiminde ivmeyi artıran en önemli etkinlikler olmuş. Bu yıllardan sonra da kayak bir spor olarak gelişmeye devam etmiş.

Doğadan Gelen Mucizeler

ADAÇAYI: Mide ve bağırsak gazlarını giderir. Mide bulantısını keser. Hazım sisteminin düzenli çalışmasını sağlar. Göğsü yumuşatır. Astım hastaları için yararlıdır.
AHUDUDU: Kanı temizler, vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Terletir ve idrar söktürür. Kabızlığı giderir. Vücuda dinçlik verir.
ANASON: Hazmı kolaylaştırır. İştahsızlığı ve yemeklere karşı duyulan tiksintiyi giderir. Mide ve bağırsak gazlarını söktürür. İdrarı arttırır. Öte yandan kusmayı ve ishali keser.
BROKOLİ: Kansere karşı bizi koruyan ve ömrümüzü uzatan müthiş bir sebze. Çok miktarda kalsiyum içerdiği için kemik erimesine birebir. Mineral ve demir eksikliğini gideren brokoli, vitamin deposudur. Brokoli tutkunlarında ender olarak bağırsak ve akciğer kanseri görülür, kalp dolaşım hastalıklarına da pek fazla rastlanmaz. Kadınlarda göğüs kanserini önler.Göğüs kanserine ve spinabifida hastalığına karşı etkili. Brokoli bol miktarda, göğüs kanseri riskini azaltan 'indole' adlı bir madde içeriyor. İndole, göğüs kanserine neden olan östrojen bozukluklarını engelliyor. Ayrıca brokolinin diğer bir özelliği de, spinabifida hastalığını (doğuştan belkemiğinde son omurun kapanmamış olması) önlemesi.
ÇÖREKOTU: İştah açar. Vücuda kuvvet ve dinçlik verir. Hazmı kolaylaştırır. Mide ve bağırsak gazlarını söker. Koklanacak olursa baş ağrısını keser.
DEFNE: Terletir, ateşi düşürür. Vücuda rahatlık verir. İdrar ve adet söktürür. İştah açar. Sinir ağrılarını dindirir.
ELMA: Günde bir elma yemek doktoru evinizden uzak tutar. İki elma yerseniz, kalp ve dolaşım sorunlarına karşı korunmuş olursunuz. Kolesterolü yok eder ve kabızlığı önler. Sindirimi kolaylaştırır. Kokusu rahatlatır ve kan basıncını düşürür. Artrit, romatizma ve gut hastalıklarına karşı da yararlıdır.
FESLEĞEN: Öksürüğü keser. Baş dönmesini durdurur. Arı sokmasında faydalıdır. Ağız yaralarını tedavi eder. Fesleğen kokusu, sivrisinek ve tahtakurusu gibi haşaratları kaçırır.
FINDIK: Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Vücuda kuvvet verir. Nekahat devresinin çabuk geçmesini sağlar.
GREYFURT: C vitamini bakımından çok zengindir. Yarım greyfurt günlük C vitamini ihtiyacının yüzde altmışını sağlar. Kolesterol oranını düşüren pektin maddesi bulunur. Kansere karşı koruyucu özellik taşır. İştah açar.
ISIRGAN: Dıştan tatbik edildiği zaman iç organlarda biriken kanı çeker. Burun kanamalarını keser. Balgam söktürür.
KEKİK: Bedeni kuvvetlendirir. Hazmı kolaylaştırır. Kalp çarpıntısını keser. Bağırsak iltihaplarını iyileştirir. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardım eder. Kandaki şeker miktarını azaltır.
KUŞBURNU: Çok yoğun vitamin zenginliği nedeniyle gözlerin dostudur. Vücuda dirilik sağlar. 100 gram kuşburnunda bir sandık portakala eşdeğer C vitamini vardır. İyi bir raşitizm ilacı, etkin bir kan temizleyicisidir. Güçlü bir kurt düşürücü ve bağırsak yumuşatıcısıdır. Mide kramplarına ve sindirim sistemi zorluklarına karşı faydalıdır. Romatizma ağrılarını gideriyor. Basur tedavisinde iyi sonuç veriyor.
MANTAR:Bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Özellikle Çinliler'in ilaç niyetine yedikleri bu sebze, bünyeyi hastalıklara karşı koruyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
NAR: Vücudu kuvvetlendirir. İshali keser. Burun poliplerine faydalıdır. Şerit düşürür. Kalbi kuvvetlendirir. Mide, bağırsak hastalığı olanlar, küçük çocuklar ve hamileler fazla kullanmamalıdır.
TARÇIN: Ruhi sıkıntıları giderir. Sürmenajda faydalıdır. Kalbi kuvvetlendirir. İştah açar, hazmı kolaylaştırır.
TURP: Böbreklerdeki mikropları öldürür. Kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur. Karaciğer şişliğini indirir. Sarılıkta faydalıdır. Safra taşlarının düşürülmesine yardımcıdır. Romatizma, siyatik astım ve bronşite faydalıdır.

Mucizelerle Dolu Yağlar

Biberiye yağı: Sivilceler üzerine sürülebilir, cilde canlılık verir. Gül yağı: Cilde canlılık kazandırır ve gerginleştirir. Alerjik ciltlere iyi gelir. Makyaj temizler, ciltteki doğum lekelerini alır.
Papatya yağı: Duyarlı ve problemli ciltlerde yaraları iyileştirici ve cildi besleyici özelliğe sahiptir. Portakal yağı: Cildi güzelleştirir ve sıkılaştırır. Sivilce ve akneleri kurutur. Tonik olarak kullanılır. Cilt için kullanılırken nemli pamuk ile cilt temizlenir.
Susam yağı: Kuru ciltlere, kirpik ve kaşlara rahatlıkla uygulanır. Hafif etkili, cildi besleyici ve güneş ışınlarından koruyucu özellikler taşır. Cilde derinlemesine işler, temizleyici ve zararlı maddelerden arındırıcı olarak kullanılabilir.
Buğday yağı: Hücre yenileyici, yara, yanık ve diğer cilt problemlerinde, kırışıklarda etkili olarak kullanılır. Cilt, güneş ve doğum lekelerini giderir.
Fındık yağı: Kuru ve yıpranmış ciltlerde rahatlıkla uygulanır. Doğum öncesi, doğum sonrası cildin esnekliğini sağlamak ve cilt çatlağını önlemek amacıyla masaj yapılarak kullanılabilir.Havuç yağı: Cildin bozulmasını önler. Güneş yanıklarının iyileşmesine yardımcı olur, hücre yenileyicidir. İçerdiği provitamin A ve lesitin, cilt sertliklerini yumuşatır, cilde renk kazandırır.
Kakao yağı: Hamilelik sonrası cilt bozulmalarına karşı faydalıdır. Dudak çatlaması ve ciltte pullanmaya karşı kullanılır.
Kayısı yağı: Yüz temizliğinde kullanılır. Akneleri temizler, cilde canlılık verir. Yaşlanma ile ortaya çıkan kırışıkları giderir. Nemlendirici özelliğe sahiptir.
Şeftali yağı: Cilt bakımında peeling yapmak için kullanılabilir.
Vişne yağı: A ve C vitamini ve potasyum içerdiği için temel yağlarla karıştırıp ovma yöntemiyle cilde uygulanır. Cildi arındırmak için peeling amaçlı uygulanabilir.
Limon yağı: Sivilceleri giderir, cildi güzelleştirir, tonik olarak kullanılabilir. Mikrop kırıcı, sıkıştırıcı, sağlamlaştırıcı, gerdirici özelliği vardır ve cildi yağdan arındırır. Masaj yapılarak kullanılır. Nemli bir pamuk yardımıyla cilt temizlenmelidir.
Ahududu yağı: C ve E vitamini içerdiği için cilde faydalıdır. Cilt bakımında peeling amaçlı kullanılır.

HUMUS için malzeme listesi:

2 su b. nohut
1 fincan tahin
1 limon
2 diş sarımsak
zeytinyağı
tuz
toz kırmızı biber

HAZIRLANIŞI:Önce nohutları haşlayıp kabuklarını soyun. Rondoya nohutları,tahini,limon suyunu ve sarımsağı koyun.Hepsini iyice püre haline getirin. Daha sonra tuz,zeytinyağıekleyin. En son üzerine toz biberli tereyağı gezdirin.

Hurmalı ve Kahveli Kek


MALZEMELER:
4 yumurta
1 çay b.sıvıyağ
150 gr.tereyağ
1 su b.toz şeker
1 p.vanilya
1 p.kabartma tozu
1 çay b.süt
2 çorba k.kakao
1 çorba k.granül kahve
1 kase ceviz ve 2 su b.un

HAZIRLANIŞI:İlk olarak süt,kakao ve kahve bir kaba alıp karıştırılarak eritilir.Diğer taraftan karıştırma kabına ilk olarak yumurtalar kırılır.Üzerine şeker ilave edilerek çırpılır.daha sonra sıvıyağ,sütlü karışım,vanilya ve kabartma tozu da eklenerek karıştırılır.sonrasında bir süre suda bekletilmiş ve yuvarlak doğranmış hurmalar ilave edilir.en son iri kırılmış ceviz, tereyağı ve unuilave edilerek hamur hazırlanır. kek kalıbına dökülerek pişirilir.

Garnitür ve Kaşarlı Rulo Köfte

Malzemeler:
300 gr. kıyma
1 soğan
1 yumurta
1 kase kaşar peyniri
alabildiği kadar galeta unu
tuz, karabiber kimyon
Garnitürü için:
brokoli karnabahar
havuç
sıvıyağ
HAZIRLANIŞI:Kıymayı soğan,yumurta,tuz,baharat ve galeta unu ilave ederekköfte kıvamına getirin. Streç filmi yayın.Üzerine köfte harcınıdikdörtgen şekilde yerleştirin. Üzerine kaşar peyniri rendesininyarısını serpin. Streç filmle rulo yapın. Üzerini yine kaşar peynirirendesi ile kaplayıp streç filme sarılı olarak buzdolabına kaldırın.Buzlukta bir gece kalan köfteyi ertesi gün dilimleyerek teflontavada pişirin. Buharda pişmiş brokoli ve karnıbahar ile servisyapın.Afiyet olsun.

MERSİN'den :)



Mersin'e has bir tarif olan batırık şimdilerde başka illerde de yapılıyor.Bu lezzetin müdavimleri var çok fazla..Oktay Usta'nın bu tarifine ek olarak Mersin'de sulandırılarak(özellikle yaz günlerinde buz ile)servis edilir.Dileyenlere de aynen bu tarifte olduğu gibi 'köfte' olarak.Afiyet olsun :)

Malzemeler:

1,5 su b. esmer bulgur
1 çorba k. susam
1 çorba k. tahin
1 soğan
1 tatlı k. biber salças
ı1 tutam maydanoz
2 domates
1 demet taze soğan
2 sivri biber
limonzeytinyağıtuz,kimyonmarul veya lahana
HAZIRLANIŞI:
Bulgurun üzerine sıcak su koyup kısır gibi demlendirin.Diğer tarafta susamı bir tavada kavurun. Kabaranbulgurun üzerine susamı,tahini, biber salçasını,limon vezeytinyağını ekleyin. Geri kalan tüm sebzeleri ince incedoğrayıp karıştırın. Tuz ve baharat ilave edip biraz suilave ederek sulandırın. Haşlanmış lahana veya marullaikram edin.

29 Ocak 2008 Salı

SAFRANBOLU EVLERİ

Karabük iline bağlı olan ve adını bölgede yetişen “safran” bitkisinden alan Safranbolu, 18. ve 19.yüzyıl Osmanlı kent dokusunun günümüze kadar korunduğu nadir iiçelerimizden biridir. Sahip olduğu zengin kültürü ile Unesco'nun Dünya Mirası listesinde yer alan "Müze Kent" Safranbolu’da, özel bir mimari yapıya sahip yaklaşık 2000 kadar geleneksel Türk evi bulunmaktadır.Dönemin Safranbolu halkının yaşama biçimini, beğenisini, kültürünü, üstün yapı tekniğini yansıtan Safranbolu evleri yöre mimarisinin en dikkati çeken öğeleridir. Kentin ününü oluşturan Safranbolu Evleri 18.ve 19.yy. Türk hayatının geçmişini, kültürünü, ekonomisini, teknolojisini ve yaşama biçimini yansıtan mükemmel mimarlık bilgisi ile yapılmışlardır.



Safranbolu, tarihi geçmişinde, en üstün ekonomik ve kültürel düzeyine Osmanlı döneminde ulaşmıştır. Kentin 17. yy da İstanbul-Sinop kervan yolu üzerinde önemli bir konaklama merkezi oluşu, bölgede ticaretin gelişimine olanak sağlayarak zenginleştirmiştir. (Bu dönemde İstanbul ve Kastamonu ile yoğun ilişkiler yaşanmış, Osmanlı devlet adamlarından bazıları kente önemli eserler bırakmışlardır. Safranbolu geleneksel Türk toplum yaşantısının tüm özelliklerini yansıtan ve uzun tarihi geçmişinde yarattığı kültürel mirası çevresel dokusu içinde koruyan örnek bir kenttir.Safranbolu'da geleneksel el sanatları hala yaygın olarak üretilmekte. Ahşap oymacılık sanatının örnekleri, yemeni, Bakırcılar Çarşısı'ndaki bakır eşyalar, Kastamonu dokumalarından yapılmış giysi ve örtüler, seramik ve deri eşyalar, Safranbolu Evi maketleri bunların başında geliyor. Çarşı bölgesindeki bütün sokaklarda ve Arasta'da hediyelik eşya satın alabileceğiniz pek çok dükkan bulunuyor.

ABANT HER MEVSİM GÜZELDİR...



Keyifli bir gezintiye benziyor değil mi :)












Paris

Paris deyince ilk akla gelendir Eyfel Kulesi.


TARİHİ:Seine Nehri kenarında romantizmin doruklarında bir gezi yapmadan, Notre Dame Katedrali, Louvre Müzesi, Eiffel Kulesi ve Champs- Elysées'i görmeden bu dünyadan gitmeyin.İşte Paris....Burası dünyanın en hızlı büyüyen, en aktif şehirlerinden biri. Kaldırımlarından binalarına her şeyiyle Fransız ruhunu içinde barındırıyor.


Ne Zaman Gitmeli ? Paris'e gelmek için en iyi zaman Mart - Mayıs arasıdır. Kış aylarında Paris bir kültürel cennet niteliğindedir. Bu zamanlarda kültürel bir etkinliğin olmadığı bir gün bulmak imkansız gibidir. Bununla birlikte okulların tatil olmasıyla birlikte sokaklar daha da kalabalıklaşır. Yaz aylarında Paris'te sıcaklık gözle görülür derecede artar. Yine yaz aylarında genellikle buradaki insanlar yıllık izinlerini kullanırlar. Bu yüzden bu zamanlarda trafik bayağı hafifler.
Katedral.
Victor Hugo'nun ünlü eseri Notre Dame'ın Kamburu'ndan hatırladığımız bu Katedral gotik mimari özellikleri taşımaktadır. 1163 yılında inşa edilmeye başlanmış ve 1345 yılında bitirilmiştir. Notre Dame Katedrali 6000'in üzerinde kişiyi barındırabilecek niteliktedir. Birbirinden farklı şekilde dizayn edilmiş üç kapıya sahiptir ve bu kapılardaki mimari güzellik de ziyaretçilerin dikkatini üzerine çekmektedir. Katedralin içinde çok büyük bir kilise orgu vardır. Katedral kasvetli havasıyla olsa da görülmeye değer.Kulelerinden Paris'i izlemek de ayrı bir zevktir.




Musée du Louvre ( Louvre Müzesi ) : Bu devasa bina 1200'lerde inşa edildi. İlk restorasyonunu 16. yüzyılın ortalarındagördü ve Kraliyet Binası olarak hizmet vermeye hazır hale geldi.Daha sonra 1793 yılında müzeye dönüştürüldü.1980'lerde Mitterand'ın 'Büyük Projeler' kapsamındaki çalışmaları sırasında müzeye 21 m yüksekliğinde bir cam piramit eklenmiştir. Başlangıçta hata olarak görülen bu ekleme daha sonra birçok ödül almıştır. Her gün binlerce insan ziyaret etmektedir. Müzede tablolar, heykeller, antikalarla birlikte Mona Lisa, Venus de Milo ve Winged Victory gibi ünlü eserler de görülebilir.

Uludağ


Bursa'nın güneyinde yer alan Uludağ Türkiye'nin en gözde ve hareketli kış sporları merkezlerindendir. Yalnızca kış sporları için değil birçok doğa sporu aktiviteleri için de elverişli olan Uludağ 1961 yılında milli park olarak ilan edilmiştir. Uludağ ile Bursa arasındaki mesafe 36 km. civarındadır.
Ormanlık alanlar ile çevrelenmiş olan Uludağ, 2543 m. yükseklikteki doruk noktası ile yükseklik bakımından da ülkemizde ön sıralarda yer almaktadır ve Batı Anadolu'nun en yüksek dağıdır. Bu en yüksek noktayı yani Uludağ'ın zirvesini Kara Tepe oluşturur.
Uludağ kayak, snowboard, kar motosikleti, big foot, buz pateni gibi birçok aktivite için elverişlidir. Birçok sayıda piste sahiptir. Uludağ Bunların yanı sıra sadece kış sezonunda değil,yılın 12 ayı ziyaret edilebilecek doğa zenginliğine sahip bir tatil yeridir. Uludağ'a hem karayolu ile hem de teleferik ile ulaşmak mümkündür ve ulaşım açısından sezonun çoğu zamanında uygun koşullara sahiptir.





Bursa'dan Uludağ'a özelliklede kış aylarında günün her saatinde karadan araç bulmak mümkündür. Şehir merkezinden taksi, dolmuş ve minibüsler hareket eder. Aşağı yukarı 45 dakika gibi bir sürede Uludağ Kayak Merkezi Oteller Bölgesine ulaşabilirsiniz.







İhtiyaç duyabileceğiniz kayak malzemeleri ve aksesuarlar:
· Kayaklar
· Kayak ayakkabıları
· Kayak batonları
· Montlar - Anoraklar
· Kayak Pantolonları
· Şapka ve bereler
· Tulumlar - İniş tulumları
· İçlikler
· Kayak çorapları
· Kar eldivenleri
· Gözlükler
· Snowboardlar

28 Ocak 2008 Pazartesi



Portakal resmi ile merhaba demek istiyorum hepinize,Merhaba!!!